10 Şubat 2012 Cuma

Yağmadı.. Çağladı..

Sevgili Dünlük,

İngiliz kişilerin bir lafı vardır:
"It never rains, but pours" deyü..
Bizdeki Türkçe meali ise;
"Aksilikler hep üst üste gelir"..

İşte benim hallerim de böyle
sağanak yağışlıydı bu aralar..
Diri vicüdumun en ince kıvrımlarına kadar sızdı 
uzun zamandır şiddetle yağan yağmur..

Eskiden olsa,
yani "anne" olmadan önce,
şemsiye bile açmaya gerek duymadan
korkusuzca durabilirdim yağmurun altında..
Saatlerce, günlerce, haftalarca..
Ama artık,
kendimi sadece kendim için korumuyorum sonuçta..
Zaten bilindiği (ve benim de artık öğrendiğim) üzere,
annelerin en ciddi lükslerinden biriymiş hasta olmak,
ağlamak, sızlanmak..

İşte o yüzden de,
son zamanlarda yağmayan,
çağlayan yağmurudan korunmaya çalışırken
çok yoruldum..

Hastalığı mı,
üzüntüyü mü,
yorgunluğu mu,
yoksa korkuyu mu 
saklamak daha zor bilemedim?
Ama sanırım bunu da zamanla öğreneceğim..

Kısmet..

1 yorum: